‘Evlilik ömrü uzatıyor’ diyen Mehmet Öz: Ne yapın ne edin, evlenin - Azınlıkça
Yaşam

‘Evlilik ömrü uzatıyor’ diyen Mehmet Öz: Ne yapın ne edin, evlenin

‘Evlilik ömrü uzatıyor’ diyen Mehmet Öz: Ne yapın ne edin, evlenin

ABD’de Doktor Oz Show ile tanınan ve ‘Oz Büyücüsü’ lakaplı Mehmet Öz, “Evlilik ömrü uzatıyor, bu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir şey. Birlikte yaşayan karı-kocalar daha uzun yaşıyor. O ‘bağlılık’ hissi, o dayanışma ömrü uzatıyor. İlla imza atmak da şart değil, o bağlılığı kurmak şart” dedi.

Hürriyet’ten Aslı Barış’a konuşan Mehmet Öz, “Yaz bitiyor ama düğün dernek telaşı tam gaz sürüyor. Evlilik ömrü uzatır mı yoksa insan doğasına aykırı mı?” sorusuna şu cevabı verdi: “Tabii ki ömrü uzatıyor, bu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir şey. Birlikte yaşayan karı-kocalar daha uzun yaşıyor. O ‘bağlılık’ hissi, o dayanışma ömrü uzatıyor. İlla imza atmak da şart değil, o bağlılığı kurmak şart. Bak senin de parmağında yüzük görmüyorum. Neden evlenmedin? Bu yaptığın sağlıklı değil.”

  • (Kısmet meselesi değil mi sonuçta?) Bunlar bahane. İstersen yaparsın. Sana bir sene veriyorum. Bir daha geldiğimde parmağında yüzük görmek istiyorum.
  • (Hayırlısı… Evlilik sonuçta monotonluk yüzünden hayatı daha sıkıcı bir hale sokmuyor mu sizce?) Şöyle anlatayım: Eşimle 38 senedir evliyim. Ama asla aynı kadınla evli değilim. Lisa değişti çünkü, hatta dört beş defa değişti. İnsan yedi senede bir kendini yenilemeli.

‘KADIN, ERKEĞİN POTANSİYELİNİ GÖRDÜĞÜ İÇİN ONUNLA EVLENİYOR’

  • (Ne yönde?) Her yönde. Evlendiğin gün erkek hayatının kadınını bulduğunu zannediyor. Ama kadın evlendikten sonra değişmek istiyor. Erkek de onun ritmine ayak uydurmak için takip ediyor. Kadın da evlenirken, “Hayatımın erkeğini buldum” demiyor. Onun neye dönüşebileceğini, potansiyelini gördüğü için evleniyor. Onu kendi yaratıyor bazı yönlerden. Sonuçta erkek, kadının değişmesini istemiyor ama kadın değişiyor. Kadın erkeğin değişmesini istiyor, erkek değişmek istemiyor. Buna rağmen ya beraber yaşlanacaksın ya da ayrılacaksın. Ayrılmamak için yedi senede bir değişerek, evliliğe hayat vermen, yenilemen gerekiyor. Bu iş için de geçerli.
  • (Yedi senede iş mi değiştirelim?) Mutsuzsanız evet. İçinde bulunduğunuz işyerinden memnun değilseniz değiştirin. Mesleğinizden de memnun değilseniz, kariyer değişikliği yapmaktan çekinmeyin. İnsanlar köpekbalığı gibidir, hareket etmezse ölür.

‘ANNE OLMAK İÇİN 35 YAŞI BEKLEMEYİN’

  • (30 yaş ve 50 yaş kadınlar için verebileceğiniz en iyi tavsiyeler ne olurdu?) —50 ile başlayalım: Menopoz sonrası hormon kullanmaktan çekinmeyin. Cinsel hayatınızı, uykunuzu koruyabilirsiniz. O yaş grubunda kas miktarı düştüğü için eskisi kadar yemek yemeyin. Kalan kas miktarını da koruyun. Spor yapın; yoga, pilates yapın ya da halter kaldırın. 30 yaş kadınlar için verebileceğim en iyi tavsiye anne olmak için 35’i beklememeleri. Eğer hazır hissetmiyorsanız ya da iş hayatınıza yoğunlaşmak istiyorsanız da yumurtalarınızı dondurun. Son derece basit bir işlem, sonra 55 yaşında bile anne olabilirsiniz. Bir de kadınlarda bu yaşlarda ortaya çıkan panik atak ve anksiyete artmaya başlar zaman içinde. Anti-depresana abanmayın. O birkaç aylık bir çözümdür. Hayat içinde canınızı sıkan şeylerle yüzleşin ve onları değiştirin. Kolay olmadığını biliyorum ama imkânsız da değil.
  • (Peki erkekler?) Genç erkekler kendilerini heykel gibi görüyorlar. Ama o heykel bir gün düşecek: Ya eşiniz sizi terk edecek, ya bedeniniz eskiyecek ya işiniz istediğiniz gibi gitmeyecek. Panik yapmayın, halledersiniz.30’lar erkek için çok önemli değil, zaten 40’a kadar testesteron zehirlenmesinden mantıklı düşünemiyorlar. 40’tan sonra hayatı anlıyorlar durum böyleyken. Fiziksel anlamda verebileceğim tavsiye kilo konusu… Erkeklerin kilo vermesi, kadınlara göre daha kolaydır: 40’tan sonra kilonuzu korumak için daha fazla spor yapmayın, sadece daha kaliteli beslenin. İncecik olmak şart değil, amaç şişman olmamak.

”Google

Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et

Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et

Azınlıkça'yı Twitter'da takip et