Uzmanların açıklamalarına göre bitkisel ve deniz kaynaklı esansiyel yağ asitleri sağlıklı bir yaşama katkı sağlarken, beslenme ve egzersizden alınacak sonuçları olumlu yönde etkiliyor.
Yeni Asır’da yer alan habere göre en önemli enerji kaynakları arasında yer alan yağların sağlık için ne kadar gerekli olduğu zaten biliniyordu.
Bitki, meyve ve tohumlardan soğuk sıkım yöntemi ile doğal olarak üretilen yağların faydaları da bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Vücudumuzun üretemediği ve dışarıdan almamız gereken maddeler esansiyel (elzem) olarak adlandırılıyor. Soğuk sıkım yöntemi ile hiçbir ısıl ve kimyasal işlem uygulanmadan elde edilen yağlarda Omega 3 ve Omega 9 gibi esansiyel yağ asitleri doğal olarak yağa geçiyor. Uzmanlar tarafından soğuk sıkım yağları güvenle kullanmak için mutlaka eczanelerde yer alan, GMP (Good Manufacturing Practices / İyi Üretim Uygulamaları) standartlarında üretilen ürünleri almak gerekliliği vurgulanıyor.
ENERJİ DESTEĞİ İÇİN RÜŞEYM YAĞI
Başta çalışanlar, öğrenciler ve sporcular olmak üzere herkes yoğun temponun içerisinde kimi zaman gereğinden fazla yorgunluk hissediyor.
Buğday tanesinin embriyo kısmı olan rüşeym, beslenme için gerekli tüm enerji ve besin kaynaklarını bünyesinde barındırıyor. Çok değerli bir yağ olan rüşeym yağının elde edilmesi oldukça zor. Yapısında A ve D vitaminlerini doğal olarak bulundurmasının yanı sıra E vitamini oranı da çok yüksek olan Rüşeym yağı yaşlanma etkilerini geciktirmeye ve vücut direncini artırmaya yardımcı oluyor. Yağda çözülen vitaminleri içermesi nedeniyle de antioksidan özelliğe sahip rüşeym yağının yorgunluk giderici olarak da kullanılabileceği söyleniyor. Rüşeym yağı yüksek enerji gereksinimi olan kişilerin fiziksel performansını artırmaya destek olduğu için sporcular, sınava hazırlanan gençler ya da yoğun tempoda çalışan, genel yorgunluk problemi olan kişilerin günlük besin programlarına dahil edilebiliyor.
İNSÜLİN DİRENCİNE ÇÖREK OTU YAĞI
Esansiyel yağ asitleri içeriği açısından zengin olan çörek otu yağı bağışıklığı güçlendirmeye destek sağlarken insülin direncine karşı da kullanılabiliyor. Elde edilen araştırmaların sonuçları, çörek otu yağı kullanımının ayrıca bahar aylarında herkesin kabusu olan alerjik rinit (saman nezlesi) tedavisinde burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve hapşırma ataklarını da azaltabileceğini gösteriyor.
KABIZLIĞA KARŞI KETEN TOHUMU YAĞI
Soğuk sıkım keten tohumu yağı bitkisel Omega 3 yağ asidi olan alfa-linolenik asit (ALA) açısından zengin bir kaynaktır. Soğuk sıkım Keten Tohumu yağı vejetaryenler ve balık yağı tüketemeyenler için iyi bir bitkisel Omega 3 kaynağıdır ve zihinsel gelişimi destekler. Keten Tohumu Yağı ayrıca kabızlık problemlerini önlemeye destek olarak da kullanılabilmektedir. Kabızlık problemi yaşayan kişilerin 4 tatlı kaşığı soğuk sıkım keten tohumu yağını 1 kase yoğurda ekleyerek, günde bir kez olmak üzere, bir hafta boyunca tüketmeleri önerilmektedir.
METABOLİZMAYI HIZLANDIRMAK İÇİN ASPİR YAĞI
Esansiyel doymamış yağ asitlerini yüksek miktarda içeren aspir yağının, hipolipidemik yani yağ seviyesini azaltıcı etkisi bulunuyor. Aspir Yağı içeriğindeki CLA (Conjugated Linoleic Acid / Konjuge Linoleik Asit) yağ depolanmasını azaltmaya yardımcı olduğu için günümüzde diyet ve egzersiz programlarına aspir yağı eklenebiliyor.
METABOLİK SENDROMA CHIA TOHUMU YAĞI
Metropol insanının tüm özelliğini taşıyan yani masa başında uzun saatler geçiren, beslenmesine dikkat edemeyen, yüksek kalorili beslenen ve yoğun stres altında olan kişiler “metabolik sendrom”a bir adım daha yakın durumda.
Modern yaşam hastalığı olarak tanımlanan “metabolik sendrom”, insülin direnciyle başlayan, abdominal obezite (karın bölgesi yağlanması), glukoz intoleransı, diyabet, dislipidemi (kan yağlarının olması gerektiğinden fazla miktarlarda bulunması), hipertansiyon ve koroner arter hastalığı gibi hastalıkların birbirine eklenmesiyle ölümcül sonuçlara yol açabilecek kadar tehlikeli.
Yapılan çalışmalar Chia tohumu yağının metabolik sendroma karşı tedavide destek sağladığını gösteriyor.
ENERJİ TÜKETİMİNİ ARTIRAN HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
Hindistan cevizi yağının yapısında MCT (Middle Chain Triglyceride / Orta Zincirli Trigliserid) bulunuyor.
Yapılan çalışmalarda MCT’nin dayanıklılık ve egzersiz performansını artırdığı, vücut metabolizmasını hızlandırdığı görülmüş durumda. Ayrıca hindistan cevizi yağının enerji tüketimini artırdığı ve termojenik etkisi olduğu bildirilmektedir.
Hindistan cevizi yağı yine MCT içeriğinden dolayı lipid malabsorpsiyon (yağ emilim bozukluğu) problemi olan hastalarda da dahilen kullanılabiliyor.
Hindistan cevizi yağı ayrıca son dönemin en popüler güzellik destek ürünleri arasında yer alıyor. Hoş kokusu ile dünya çapında doğal kozmetik ürünü olarak kullanılan Hindistan Cevizi Yağı saç ve cilt başta olmak üzere baştan aşağı güzelleşmeye doğal olarak yardımcı oluyor. Hindistan cevizi yağı yapısında bulunan laurik asit sayesinde saç gövdesine ulaşabildiğini, böylece yıpranmış saç uçlarına bakım yaparak yumuşak ve parlak bir görünüm kazanmasına yardımcı olabiliyor.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et