Küresel korona salgını yüzünden Batı Trakya’da evde geçirdiğimiz vakit fazlalaşınca bölgede oldukça sevilen çekirdek tüketimi de artmış oldu.
Uzmanlar severek yenilen çekirdeğin bazı katkı maddeleri içerdiğini ve fazla tüketiminin kanser tehlikesi dahi sağlığa zararlı olabileceğini belirtiyorlar.
Çekirdeğin hazırlanışından üretimine ve ambalajlanmasına kadar olan evrelerde katkı maddeleri ile temas ettiği unutulmamalı.
Gıda etiketlerinde gördüğümüz E-kodlarının doğal ve yapay gıda katkı maddeleri olduğunu hatırlatan uzmanlar kuruyemişler kategorisi olarak çekirdekte de bu E- kodlu maddelere rastlanabildiğini belirtiyorlar.
Tuzun çekirdeğe yapışması için E-kodlu madde kullanıyorlar
Çekirdeğin üzerine tuzun yapışması amacıya E-koldu kanserojen maddelerin kullanılabildiğini belirten uzmanlar eskiden tuzun çekirdeğin üstüne yapışmasını sağlamak için un kullanıldığını ancak teknoloji ilerledikçe unun yerine maltodeksin denilen E-kodlu katkı maddelerinin de kullanılmaya başlandığını kaydediyorlar.
Günümüzde hala tuzu çekirdeğe yapıştırmak için un daha çok tercih ediliyor. Ancak unun dışında E-kodlu farklı yapıştırıcılar da kullanılmakta.
E330 kodlu sitrik asidin kanser yapıcı özelliğe sahip olduğu hatırlamak gerekiyor.
Sitrik asit normalde limon ve portakalda bulunabilen bir asit çeşidi ve bu meyveler yenilince vücuda zararı bulunmuyor.
Ancak çekirdek üzerinde bulunan sitrik asit kullanılması gereken düzeyden fazlası kullanılıyorsa ve tüketici sürekli çekirdek yiyorsa belli bir zaman sonra vücudumuzda birikmeye başlamasıyla birlikte kansere varana kadar olumsuz sağlık tablosuyla karşılaşılabilir.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et