Popüler bilim, uzun zamandır erkek ve kadın beyni arasındaki gizli biyolojik farklılıkları ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalar ortaya koyuyor.
Chicago Tıp Fakültesi’nde çalışmalarını sürdüren nöroloji profesörü ve yazar Lise Eliot ise, cinsiyetler arasında doğuştan gelen farklılıkları aramaya gidenlerin onları bulamayacağı tezini savunanlardan.
Eliot, “İnsanlar erkeklerin Mars’tan, kadınların Venüs’ten olduğunu söylüyor. Ancak beyin unisex bir organ” görüşünü dile getiriyor.
CeoTudent’in The Atlantic’ten aktardığına göre, İngiltere’deki geniş çaplı bir araştırma, erkeklerin beyin bölgelerinin çoğunun kadınlardan daha büyük olduğunu ve ortalama olarak kadınların daha kalın serebral kortekslere sahip olduğunu öne sürdü.
Peki, bu beynin performansına ve çalışmasına nasıl etki ediyor?
Bu sorunun cevabı ise “Belirsiz” olarak yanıtlanıyor.
Başka bir araştırmada ise, birçok insanda ortalama olarak beyin yapısındaki cinsiyet farklılıklarının var olduğu açıklaması yapılıyor. Ancak beynin zaten bireysel özelliklerin bir karışımı olduğu vurgusu ekleniyor.
Eliot’a karşı tezler sunan sinirbilimciler, bu davranışların hormonlarla ilgili olabileceğini ve testosteron miktarının kadın ve erkek beyinlerindeki karar mekanizmalarına etkileri olabileceğini söylüyor.
Testosteron saldırganlıkla bağlantılı olmasına rağmen, erkek davranışları için evrensel bir açıklama sunulamayacağı görüşü ağırlıkta.
Eliot ayrıca, cinsiyetten bağımsız olarak herkesin rekabetçi veya saldırgan olabileceğini, ancak erkeklerin ve kadınların, sosyal normlara dayalı bu özellikleri ifade etmenin farklı yollarının olabileceğini söylüyor.
Eliot bu araştırmaların doğru olabileceğini ancak akademik kurumların medya ile bir araya gelerek ilgi çekme odağında araştırma sonuçlarının çarpıtıldığını kaydediyor.
Independent’ta yayımlanan ve erkek beyninin kadın beynine göre yüzde 10 daha büyük olduğunu söyleyen bir makale de söz konusu…
Haberde, bunun sadece fiziksel bir büyüklük olduğuna dikkat çekiliyor:
“Zaten tüm erkek organları ortalama olarak daha büyüktür, ancak bu farklı şekilde çalıştıkları anlamına gelmez”
1970’li yıllarda dönemin Harvard Üniversitesi Rektörü Lawrence Summers da dahil olmak üzere çoğu kişi erkeklerin bilim, matematik, mühendislik gibi alanlarda neden kadın sayısının daha düşük olduğuna bir açıklama getirmek için matematik bölümündeki kadınların daha kötü performans gösterdiğini anlatan bir açıklama yaptı. Eliot, o yıllardaki bu açıklama için “İnsanlar matematikte dahi olmanın bir erkek fenomeni olduğunu söylediler” diyor.
Ancak daha sonra ortaya çıkan bulgularda bilim, matematik, mühendislik gibi alanları seçmek isteyen kadınlar hep caydırılmaya çalışılmış. Eliot o zaman açıklanan rakamlara göre kadınların şu an aradaki farkı ciddi oranda kapatmaya başladığını söylüyor ve ekliyor:
”Erkek ve kadın kalbi ya da böbreği birbirinden ne kadar farklıysa, erkek ve kadın beyni de birbirinden o kadar farklı.”
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et