Edirne’nin Keşan ilçesinde ormanlık alanda kesik kolu ve diğer vücut parçaları bulunan kızı Diğdem Uslu’yu (32) elleriyle boğup, cesedini bıçakla parçalara böldükten sonra ormanlık alana gömen dönerci Hasan Uslu’nun (55) savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Hasan Uslu, kızının psikolojik sorunları bulunduğunu, 14 Aralık 2018’de evde tartışırken kendisine ve eşine hakaret edip saldırdığını iddia etti. Tutuklanan baba Uslu, bunun üzerine sinirlenerek kızını elleriyle boğduğunu itiraf etti. Hasan Uslu, bıçakla parçaladığı cesedi bir süre derin dondurucuda sakladıktan sonra sırt çantası içerisinde kızının köpeği ‘Şans’ı da yanına alarak 7 gün boyunca parça parça ormanlık araziye gömdüğünü söyledi. Tutuklanan anne Satı Uslu (53) ise ifadesinde kızının kendisini ittirmesiyle bayıldığını, olayı sonradan öğrendiğini ve bu süreçte aldığı sakinleştirici ilaçların da etkisiyle odasından hiç çıkmadığını öne sürdü.
Keşan’da geçen 9 Ocak Çarşamba günü, İspat Cami Mahallesi Özgün Yapı Kooperatifi arkasında bulunan ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, kentteki bir gece kulübünde oryantallik yapan Diğdem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği bünyesinde kurulan 6 kişilik özel ekip soruşturma başlatırken, İstanbul, Antalya ve Erzurum’dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Polis, 10 güvenlik kamerasından 3 bin saatlik görüntü incelendi. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiği, kafa ve diğer uzuvlar bulundu. Yapılan incelemede, vücut parçaları üzerinde düzgün kesikler olduğu belirlendi. Bu tespit üzerinden yola çıkan polis ekipleri, Diğdem Uslu’nun dönerci ustası olan ve döner bıçağını rahat kullandığı bilinen babası Hasan Uslu üzerinde yoğunlaştı. Uslu Ailesi’nin oturduğu evde yapılan incelemede, cinayete dair izler bulundu. Polis ekipleri, bu gelişmenin ardından Diğdem Uslu’nun babası Hasan ve annesi Satı Uslu’yu evlerinde gözaltına aldı. Baba Hasan Uslu, emniyette susma hakkını kullandı. Şüpheli çift, işlemlerinin ardından Keşan Adliyesi’ne sevk edildi. Dün akşam tutuklanan Hasan ve Satı Uslu’nun savcılıkta verdikleri ifadeler ortaya çıktı.
‘Bana ve eşime hakaret etti, kendimi kaybettim’
Şüpheli baba Hasan Uslu, savcılığa verdiği ifadede olayı tüm detaylarıyla anlattı. Kızı Diğdem Uslu’nun, 14 Aralık 2018 tarihinde, sabah saatlerinde eve alkollü gelerek eşi Satı Uslu’yla tartıştığını iddia eden Hasan Uslu, “İstanbul’a otobüs bileti varmış. Bileti bendeydi. Bu bileti istedi, daha sonra bende olan bileti kızıma verdim. Bileti buruşturup eşimin ağzına sokmaya çalıştı ve ‘Bunu yiyeceksin’ dedi. Bana ve eşime hakaret etti, ağza alınmaz küfürler etti, ‘Senin karın şununla bununla yatıyor’ dedi. O tartışma sırasında kendimi kaybettim. Sakinleştiremedim, tekme attı, daha sonra boğarak öldürdüm. Kendi yatak odasında öldürdüm. Eşim bu sırada Diğdem onu tartışma sırasında ittirdiği için bayıldı. Eşim, Diğdem’i boğazladığımı görmedi. Bir müddet bekledim, hanım kendine gelip öbür odaya geçmiş. Ben de diğer odaya geçtim. Hanımıma, ‘Boğarak öldürdüm’ dedim. O ilaç alıyor zaten, sakinleştirici almıştı, o yüzden tepki göstermedi. Sonra ceset bir gün boyunca yatak odasında kaldı. Cesedi parçalamaya karar verdim. Ayin 15’inde derin dondurucu dolap aldım ve 16’sında cesedi parçalamaya başladım. Cesedi bıçakla parçaladım, ekmek bıçağı ile. Daha sonra ekmek bıçağını çöpe attım. Cesedi yatağın üzerinde parçaladım. Bir gün içinde parçaladım” dedi.
‘7 gün boyunca parçaları taşıyıp, ormana gömdüm’
Derin dondurucuyu Diğdem Uslu’nun odasına kurduğunu ifade eden Hasan Uslu, “Bu sırada eşim salonda kaldı, derin dondurucuyu götürürken eşim beni görmedi. Parçalarken ses çıkarmadım. Parçaladığım kısımları gazeteye sardım, poşetledim ve derin dondurucuya koydum. Bir sonraki gün sırt çantasına koyup, Çamlık mevkisindeki ormana parça parça götürmeye başladım ve gömdüm. 7 gün boyunca parçaları taşıyıp, dediğim ormana parça parça götürüp gömdüm. Götürdüğüm sıralarda yanımda kimse yoktu, sadece Diğdem’in köpeğini yanıma alıp, gittim. Soran olursa ‘Köpeği gezdirmeye gidiyorum’ demek için köpeği yanıma aldım. Gündüz öğle saatlerinde gidiyordum. Bana ‘Nereye gidiyorsun?’ diye soran olmadı. Taşıma işi bittikten sonra odayı temizledim. Yatağa az bir şey kan bulaşmıştı, çarşafı yıkayıp çöpe attım. Yatağı da parçalayıp çöpe attım. İçeriyi temizlediğim sırada ve çamaşırları yıkadığım sırada eşim odadan çıkmadı. Suçlamaları kabul ediyorum, olay anlattığım gibidir. Kimseden yardım almadım, tek başıma, sadece kendim yaptım, pişmanım” diye konuştu.
Anne Uslu: Sakinleştiremedik, eşim boğazına sarıldı
Anne Satı Uslu ise savcılıkta verdiği ifadede, “14 Aralık 2018 günü sabahında kızım alkollü şekilde eve gelmişti. Bir gün önce benim için İstanbul’a gidiş bileti almıştık. Sabah geldi ve alkollü şekilde bana seslendi ve benim İstanbul’a gidiş biletimi benden istedi, ben de bilet Hasan’da olduğu için ‘Diğdem bileti istiyor’ dedim ve Hasan da bileti Diğdem’e verdi. Diğdem bileti alıp parçaladı ve dizindeki kanayan yarasına sürdü, ardından bu bileti zorla ağzıma sokmaya çalıştı. Çünkü kızımın bipolar rahatsızlığı var ve kardeşiyle arası iyi değildir. Herhalde kardeşinin yanına gitmemizi istemediğinden bileti yırtmaya çalıştı ve bize kızdı. Daha önce kızım bir bebeğini aldırdığı için de bazı meselelere çok kafayı takardı ve sinirliydi. Bu sebeple de bizle kavga ederdi. Olay günü de bizle kavga etti. O sırada bağırıp çağırarak, benim de elimi ısırarak, bizle boğuştu. Eşim de ben de onu sakinleştirmeye çalıştık ama sakinleştiremedik. Onu da sakinleştirmek o sırada mümkün değildi. Daha sonra babası Hasan bir şekilde Diğdem’ın boğazına sarıldı ve yatağın üzerine düşürdü. Tam bu sırada fenalık geçirerek kendiliğimden bayıldım. Yaklaşık bir saat baygın kaldım, kendimi salondaki kanepede yatıyor halde buldum. Olay Diğdem’in odasında oldu” dedi.
‘Basiretim bağlandığı için polisi aramadım’
Bayıldıktan sonra eşinin kendisini taşıyarak salondaki kanepeye yatırdığını ve kendine gelince de Hasan Uslu’nun ‘Kaza ile oldu’ dediğini belirten Satı Uslu, şunlar anlattı:
“Eşimden bana ilaç getirmesini istedim. O da bana bu ilacı dışarıdan, eczaneden getirdi. Gitmesiyle, gelmesi bir oldu. Ben bu ilacı aldım. Evde daha önce bulunan bir sakinleştirici ilaç aldım. Herhalde basiretim bağlandığı için polisi aramadım. Eşime polisi arayalım deyip demediğimi hatırlamıyorum. Belki demişimdir ama şu an tam olarak aklımda değil. Daha sonra eşim odayı kapatıp, içeriye girdi. Ben ne olduğunu görmedim. Evden ses duymadım. Sadece diğer dairelere ait olacağını düşündüğüm normal sesler duydum. Herhangi bir koku duymadım. Eşim arada bir odaya koku spreyi sıkıyordu ve salonu havalandırıyordu. Ben eşimin derin dondurucu aldığını görmedim. Koyduğu yeri de görmedim. Bu süreçte sürekli ilaç kullandım ve kendimde değildim. Bir sonraki salı günü çarşıya birkaç fatura yatırmak için gittim ve aynı zamanda İstanbul’a küçük kızımın yanına gitmek için bilet aldım. Amacım kızımın beni merak etmemesi ve tedirgin olmamasını sağlamaktı. Çünkü daha önce bilet alıp gidememiştim.”
Savcılıktaki ifadelerinin ardında mahkemeye sevk edilen baba Hasan ve anne Satı Uslu, tutuklanarak, cezaevine konuldu.
Öte yandan, Diğdem Uslu’nun sosyal medya hesabında paylaştığı videonun altına ‘Ben anama babama ölürüm’ notunu yazdığı görüldü.
Keşan’daki vahşette flaş gelişme! Baba itiraf etti… OKUMAK İÇİN TIKLA
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et