Fazla şeker tüketen insanlarda tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve kanser riski artıyor. Ama bunun sorumlusu tek başına şeker olmayabilir.
Bir zamanlar insanların şeker tüketimi sadece meyvelerin olgunlaştığı mevsimlerle sınırlıydı. 80 bin yıl önce avcı-toplayıcılar meyveyi arada bir ve kuşlarla rekabet halinde yiyebiliyordu.
Bugün ise yılın her günü şeker tüketiyoruz. Şeker en büyük kamu sağlığı sorunu haline geldi. Kimi hükümetler şekerli yiyecek ve içeceklere ekstra vergi getirdi, okul ve hastanelerdeki otomatlardan kaldırdı. Sağlık uzmanları ise şekerin tümüyle diyetimizden çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Ancak bugüne dek bilim insanları, yüksek kaloriye dayalı beslenmeden bağımsız olarak şekerin sağlık üzerindeki etkilerini kanıtlamada zorluk çekti. Ayrıca sadece bir besin grubunu kötüleyip kafa karıştıranların o besin maddelerinin tümüyle diyetten çıkarılmasına yol açarak tehlikeli olabileceğini söyleyenlerin sayısı da artıyor.
Şeker veya ‘şeker katkısı’ dediğimiz şey, mutfakta kullanılan şekeri, tatlandırıcıları, bal ve meyve suyunu içerir ve yiyecek ve içeceklerin tadını güzelleştirmek için katılır.
Ancak şeker, basit ve karmaşık karbonhidratlar için kullanılan geniş kapsamlı bir terimdir. Karbonhidratlar sindirim yoluyla glikoza dönüşür ve vücudun her hücresinde ve beyinde enerji kaynağı olarak işlev görür.
Karmaşık karbonhidratlar tam tahıllarda ve sebzelerde bulunur . Basit karbonhidratlar ise daha çabuk sindirilerek hemen kana karışır. Yediğimiz yiyeceklerdeki fruktoz , laktoz , sakaroz ve glikoz gibi doğal şekerler ile yüksek oranda fruktoz içeren insan yapımı mısır şurubu bu türdendir.
16. yüzyıldan önce sadece zenginler şeker alabiliyordu. Sömürgeler ticaretiyle biraz daha yaygınlaştı.
1960’larda ise glikozun fabrikalarda fruktoza dönüştürülmesi ile glikoz ve fruktoz içeren mısır şurubu ortaya çıktı.
Mısır şekeri diğer tüm şeker türleri içinde kamu sağlığı açısından en tehlikelisidir ve ‘şeker’ deyince insanların aklına gelen bu türdür.
Jessica Brown
BBC Future
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et