Birleşik Krallık’ ta (İngiltere, Galler, İskoçya) 186 binden fazla kişinin 8 sene takibiyle gerçekleştirilen çalışmada anne veya babasından biri 70 yaşın üzerinde ölenlerin kalp-damar hastalıklarından ölüm riskinin her bir dekat (on sene) için yüzde 20 az olduğu belirlendi.
Araştırma, anne veya babaları uzun yaşayanların çocuklarında periferik damar hastalıkları, koroner damar hastalığı, kalp yetersizliği, hipertansiyon, hiperkolesterolemi ve atrial fibrilasyon oranlarının daha düşük olduğunu gösteriyor.
American College of Cardiology’ de yayınlanan araştırmada, tüm sebeplere bağlı ölüm oranlarının de her bir dekat için yüzde 16 düşük olduğu ortaya çıktı.
Bununla beraber anne babanın hayat sürelerinin uzunluğu ile diyabet, kolon-meme-prostat kanserleri, KOAH, astım, hipotiroidi ve depresyon arasında bir ilişki bulunamadı.
Gelelim neticeye
Kalp-damar hastalıklarının ortaya çıkmasında genetik ve kalıtsal faktörlerin elbette önemli rolü var ve anne-babaları ileri yaşlara erişenler bu bakımdan avantajlılar.
Gel gelelim bu hastalıkların gelişiminde hayat tarzı ve çevresel faktörlerin ehemmiyeti daha da büyük.
Adam gibi beslenmek, yeteri kadar hareketli olmak, sigara-alkol kullanmamak, 7-8 saat gece uykusu, huzur gibi hayat tarzı unsurlarına ve sağlıklı çevreye sahip olanlar da uzun ve sağlıklı bir hayat sürerler.
Anne veya babamız uzun yaşadığı diye sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmemek ne kadar yanlışsa, ebeveynlerimiz “erken öldü ben de erkenden öleceğim” diye düşünmek de yanlıştır.
Ne annemizi ne babamızı değiştiremeyiz ama hayat tarzımızı belirlemek bizim elimizde!
Not: “Ananıza babanıza statin yani kolesterol hapı içirin ki siz de kalp hastası olmayın” diyenler çıkacaktır, bilin ki bunlar kripto statin meftunlarıdır.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et