Batı Trakya’daki bir miras davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) genel kurulunda görüşülecek.
Zougla.gr haber sitesinden gazeteci Nikos Russis’in Strazburg’dan aktardığı ve Azınlıkça’nın Türkçeye çevirdiği habere göre “Batı Trakya’da Yunan vatandaşı Müslüman aile üyeleri arasındaki miras davası Yunan-Türk ilişkilerinde büyük bir siyasi soruna dönüşebilir” değerlendirmesi yapılıyor.
Konu daha önce Azınlıkça Dergisi tarafından da kapak dosyası yapılarak okurlara sunulmuştu. Gümülcineli Hatice Molla Sali’nin Yunanistan aleyhine açtığı dava Strazburg’da İnsan Hakları Mahkemesinin genel kurulunda görüşülecek. Davanın mahkemenin bir dairesinde değil de genel kurulunda görüşülecek olması durumun ciddiyetini gösteriyor.
1950 doğumlu Yunan uyruklu Hatice Molla Sali Gümülcine’de yaşıyor ve eşinin noter huzurunda hazırladığı vasiyetle eşinin bütün malvarlığı kendisine kalıyor. Ancak merhum kocasının iki kız kardeşi, merhumun Batı Trakya Müslüman azınlık üyesi olduğu ve İslam hukukuna göre miras paylaşımını talep etmeleri gerekçesiyle, ilgili miras davasının Yunan Medeni Hukuku hükümlerince değil de İslam Hukuku’na göre Müftü tarafından görüşülmesini savunarak mahkemeye başvurdu. Tezlerinde Sevr ve Lozan Antlaşmalarını da atıfta bulunan iki kız kardeş Yunan mahkemelerinde Müslüman olan Yunan vatandaşlarına İslam Hukuku’nun uygulanması gerektiğini savundu.
Bu tezler Yunan mahkemeleri ve istinaf mahkemesi tarafından kabul görmese de, en üst mahkeme olan Yargıtay “Batı Trakya Müslüman azınlığı içindeki miras konularının Yunan mevzuatınca değil de İslam Hukuk tarafından düzenlenmesi gerektiği” düşüncesiyle konunun yeniden istinafta görüşülmesine hükmetti.
Yüksek İstinaf Mahkemesi de aynı sonuca vardı. Dolayısıyla Hatice hanımın merhum eşinden miras kalan malvarlığı ile ilgili olarak ilgili Yunan mevzuatı yerine İslam Hukuku’nun uygulanması gerektiğine karar verdi.
Ancak Hatice Molla Sali insan haklarına aykırı şekilde haksızlığa uğradığı gerekçesiyle 5 Mart 2014 tarihinde Strazburg’daki İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. Davanın içeriği 23 Ağustos 2016 tarihinde Yunan hükümetine bildirildi. Mahkemenin sorduğu sorulara Yunanistan’ın ne cevap verdiği veya nasıl cevap verdiği bilinmiyor.
Gümülcineli Hatice hanım kendi durumunda İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılığın yasaklanması ve duruşma hakkının ihlal edilmesi ile ilgili 14’üncü maddesinin ve malvarlığının korunması hakkındaki ilgili maddesinin ihlal edildiğini savunuyor. Hatice hanım açtığı davada “Benim durumumda Yunan Medeni Kanunu yerine İslam Hukuku’nun mevzuatları uygulanırsa Yunan mahkemeleri eşimin tamamen bana bıraktığı mirasın dörtte üçünden haksız yere beni mahrum ediyor” diyor.
Zougla.gr sitesi haberini “Davanın görüşülmesini üstlenen AİHM’nin ilgili dairesi, iki gün önce davanın ileriki bir tarihte AİHM genel kurulunda görüşüleceğini açıkladı. Biz de bu şekilde 2017 Yunanistan’ında Batı Trakya’daki Müslümanlar arasındaki miras konusundaki anlaşmazlıkların İslam Aile Hukuku’na göre mi, yoksa Yunan yasalarına göre mi çözüleceğini öğreneceğiz” ifadeleriyle noktaladı.
Konunun işlendiği Azınlıkça Dergisi’nin 82’nci sayısını okumak için BURAYA TIKLAYINIZ!
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et