SKAI televizyon kanalında gazeteci Aleksis Papahelas’ın hazırladığı “İstories” adlı programa katılan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias Yunan – Türk ilişkilerini değerlendirdi. Bakan Kotzias gazeteci Papahelas’ın bir sorusu üzerine Batı Trakya ve azınlık konularına da değindi.
Bakan Kotzias, Batı Trakya’nın Yunanistan toprağı, Yunan devletinin bir parçası olduğunu ve kanunların uygulanmasının sağlanmasının gerektiğini kaydetti.
Bakan Kotzias sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl her duvarın boyanması kötüyse, Müslüman azınlığın yaşadığı Trakya’da da duvarların boyanması kötü. Bugün Türkleri rahatsız eden olay eskiye kıyasla Roman ve Pomakların büyük bir bölümünün Yunan milli kimlik bilincine sahip olmaları ve kendini Türk kökenli olarak tanımlayan kesime göre farklılık duygusu içinde olmalarıdır.
İkinci olarak ise bu Türk kökenliler arasında bir ‘cadı avı’ var. Gülencileri keşfetmişler. – ben bunları bilmiyordum. – ve hatta bir eğitimcinin durumu var, çocuklara, Müslüman çocuklara ve kendini Türk olarak tanımlayanlara yönelik bir okulda görev yapan bir eğitimciyi – yasa dışı şekilde – uzaklaştırmak istediler. Bir taraftan Türkiye’nin iç çekişmelerinin Yunanistan’a taşınması iyi değil öte taraftan da azınlık içinde bir bütün olduğuna inanılan, Türkiye ile ilişkileri olan ve Gümülcine Başkonsolosluğu tarafından yönlendirildiğine inanılan kesimin tam olarak hiç de öyle olmadığı ortaya çıkıyor. Her toplumsal yapı gibi içlerinde farklılıklar, iç çelişkiler ve farklı istekler var.”
Bakan Kotzias konuşmasında ayrıca Batı Trakya’nın ekonomik ve sosyal kalkınması amacıyla Başbakan Aleksis Tsipras’ın kendisine görev verdiğini hatırlattı. Kotzias, “Benim için Trakya’da önemli olan; Başbakanın kararlaştırdığı ve bana Dışişleri Bakanı olarak değil, hükümetin bir üyesi olarak hayata geçirmek üzere görevlendirdiği Trakya’nın ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesini sağlayacak bir düşünce kuruluşunun (think thank), bir politik kuruluşun oluşturulmasıdır. Büyük sorun budur. Bölge bu sorundan çok çekiyor. Toplumun bu alanda kaybı büyük. Çok sayıda genç yurt dışına kaçıyor. Bu insanların kadınları iyi yaşamıyor. Azınlık üyelerinin ailelerinde içeriye kapalı bir şekildeler. Uyuşturucu yaygın bir şekilde var. Bu olumsuz toplumsal sorunlar bana göre, Gümülcine Konsolosluğu’nun etkili olmasından veya olmamasından çok daha önemli. Çünkü üçüncü güçler, eğer toplumda sorunlar varsa etkili olabilir. Eğer ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlayabilirsek, buraya yatırımların gelmesini sağlayabilirsek, diğer olaylar ve sizin de ifade ettiğiniz gibi provokasyonlar azalacaktır.” ifadelerini kullandı. Bakan Kotzias söz konusu komisyon için “bu konuları değerlendirmek ve görüşmek, herkesi ve ülkenin geleceğini ilgilendiren ulusal bir sorunu çözmek üzere partilerden birer temsilci talep ettiğini, ancak bütün partilerin bu talebe karşılık vermediğini ve önümüzdeki dönemde karşılık vermelerini beklediğini” söyledi.
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et