Gündelik hayatın bir bölümünde etrafımız tanımadığımız insanlarla doludur.
Akıllı telefonların ve teknolojinin bu kadar yaygınlaşmadığı dönemlerde insanların daha sık birebir iletişimde olduğu söylenir.
Ancak günümüzde yabancılarla temasa geçmek herkesin kolayca tercihi değil.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre yapılan bir çalışmada, başkalarıyla etkileşime geçmenin her iki taraf için de olumlu etkiler yaratıyor.
Örneğin işinize giderken yolda bir yabancıyla konuşmanız size tahmin ettiğinizden daha mutlu kılabilir deniyor.
Deney için ABD’nin Chicago kentinde sabahları toplu taşımayla işe giden insanlardan bir yabancıyla sohbet etmesini istediklerinde, çoğu bunun pek hoş bir deneyim olmayacağını söylemiş.
Haberde aktarılana göre, ancak deneyler konuşmakla görevlendirilen kişilerin daha hoş bir yolculuk geçirdiğini ortaya koymuş.
Yolcuların sadece yüzde 40’ı yoldaki diğer kişilerin onlarla konuşmaya istekli olduğunu düşünüyor. Ancak deneye katılan ve konuşmaya başlayan herkesin yanındakinin sohbetten memnun olduğunu fark ettiği kaydediliyor.
“Diğerlerinin konuşmaya ilgi duymadığı ya da sizden hoşlanmayacağı düşüncesi size aslında temasa geçmekten alıkoyan tutum” denen çalışmada, aslında sohbet sonrasında yeni bir kişinin bizden hoşlanma olasılığının hafife alındığının gösterildiği ifade ediliyor.
Çalışmadan örneklerin sunulduğu BBC haberi şöyle devam ediyor:
“Ancak başka bir insana “Merhaba” demenin pek çok insan tarafından iyi karşılandığını fark etmiyoruz.
Pek azımız yabancılarla temasa geçiyor oysa iyi niyetle yaklaşıldığında sizinle konuşmaktan mutlu oluyorlar.
Bunun bir nedeni insanlarla konuşunca karşınızdaki kişinin düşünceler, duygular, deneyimlerden oluşan manevi bir dünyası olduğunu görüyoruz. Tıpkı bizim gibi.
Yabancılarla bu kısa süreli temaslar dertli bir hayatı neşe dolu bir yaşama dönüştürmüyor. Ancak öğütücü günlük dertleri çok daha hoş bir tecrübeye çevirebiliyor.
İnsanlar doğası gereği sosyal hayvanlar ve başkalarıyla iletişime geçince daha mutlu ve sağlıklı oluyor.
Kendini tecrit edilmiş ve yalnız hissetmek sigara içme ya da obezite gibi bir stres faktörü.
Olumlu sosyal ilişkiler içinde olmak maaşımızın ne kadar olduğundan bile daha önemli bir unsur olarak görülüyor.
Sadece dışadönük insanların başkalarıyla temasa geçmekten mutlu olduğunu düşünebilirsiniz.
Aslında deneyler hem dışa dönük hem de içe dönüklerin dışadönük tavırlar sergilemesi istendiğinde daha mutlu olduklarını gösterdi.
İşe giderken toplu taşıma araçlarında konuşmaya başlayan kişilerin kişiliklerinden bağımsız olarak mutlu olduklarını tespit ettik.
Başka insanlarla temasa geçmede kişiliğinizin etkisi olmasa da içe dönük insanlar bu etkileşimin getireceği olumlu sonuçları hafife alıyor.
Esasen kişiliğiniz deneyimlerinizden daha fazla beklentilerinizi şekillendirebilir.
Beklentiler bir noktada gerçekleşebilir.
Eğer bir yabancıyla konuşmanın hoş olmayacağını düşünüyorsanız bunu asla denemeyecek ve beklentilerinizin yanlış olduğunu keşfedemeyeceksiniz. Bu da sizin diğerlerinden sehven izole olmanız ve bağlarınızın kopması anlamına gelebilir.
Bu, sürekli birbirini dikkate almayan oldukça sosyal insanların büyük kentlere doluşmasını açıklayabilir. Kentlerde park banklarında yabancılar yan yana oturup telefonlarına bakarken kentin sokaklarında gülümsemeden ve kimseye merhaba demeden yürürler.
Bu tür tavırlar sadece toplu taşımada değil hayatımızın pek çok alanında geçerli.
Küçük nezaketlerde bulunmayı, teşekkür notları göndermeyi ve iltifat etmeyi düşünen kişiler karşılarındakinin daha az memnun olacağını düşünebiliyor.
Ancak bunun olumlu yanlarını hafife alan kişiler kendi ve çevremizdekilerin iyiliği için temasın önemini fark edemiyorlar.
Çalışmalar gösteriyor ki bu temas hem size hem karşınızdakini tahmin ettiğinizden daha mutlu ve yakın hissettirebilir.”
Azınlıkça'yı Google Haberlerde takip et
Azınlıkça'yı Facebook'ta takip et
Azınlıkça'yı Twitter'da takip et